Acun'un kutusundan Şansal Büyüka çıktı

Acun Ilıcalı, her fırsatta kariyerindeki en önemli kilometre taşı olarak, futbol duayeni Şansal Büyüka’nın adını zikreder. Şansal Büyüka da onu çok sevdiğini söyler. İki dostu buluşturduk; unutulmaz anılarla başlayan sohbet
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bugününe uzandı...

GAZETE HABERTURK-HT CUMARTESİ-AYCAN SAROĞLU'NUN ÖZEL RÖPORTAJI; FOTOĞRAFLAR: UĞUR CAN

Acun normal bir muhabir değildi

Türkiye’nin en popüler, en sevilen insanlarından Acun Ilıcalı yaptığı her işle biraz daha zirveye çıkan, çıkarken de geçmişini unutmayanlardan. Her konuşmasında, parlak bir Beşiktaş muhabiri olarak yanında uzun yıllar geçirdiği Şansal Büyüka’yı anan Ilıcalı’yla futbol duayeni Şansal Büyüka’yı biraraya getirdik. Ağabey-kardeş gibi yaptıkları muhabbet Cem Yılmaz’ı aratmadı.

Şansal Büyüka: Biz Acun’u transfer etmedik, o bizi transfer etti. Kanal D’deydik, yardımcım Ferhan Tezcan gece yarısı Acun’u havaalanından buldu. Alacağız derken tüm ekip Show TV’ye gittik.

Acun Ilıcalı: Kanal D’den istiyorlardı. Şartlar oluşmamıştı. O sırada kendi çapımda yeni parlayan bir yıldızım...

Ş. B- Estağfurullah Acun Bey...

A. I- Polonya’dayım, maça bir gün var. “Show TV’ye Şansal Ağabeyler geldi” dediler. Nasıl olur, diyorum... 40 kişi transfer olmuş. Sonra benim kalmam için görüşme yapmaları gerekti.

Sonra?

A. I- Yüzde yüz zam aldım, maaşım ancak 400 dolar oldu. Şansal Ağabey’in ekibinde çıta fena değildi. “Transferimin maddi bir tarafı var” dedim, o konu saniyede geçti. “Her Beşiktaş idmanına gidemem” dedim, “Sorun değil” dediler. Baktım ne desem oluyor; “Öğleden sonraları bazen uyuyorum” dedim. Şansal Ağabey’e beni sorarlardı, “Bir yerlerde uyuyordur, arşive bakın” derdi.

Ş. B- Gazetecinin devlet memuru gibi sabah akşam masada oturmasına gerek yok ki, önemli olan getirdiği iş.

Ilıcalı’yı keşfedenlerden misiniz?

Ş. B- Sağolsun, Acun mütevazı davranıyor. Acun hep kendini belli eden biriydi. Maçlarda bile yaratıcılığı belliydi. Sonra Acun’a kendi çapımızda yol vermeye çalıştık. Acun bir işe gittiğinde üç, beş katlayıp getirirdi.

REZİLLİKLERİMİ BİLMİYOR

1998’de Paris’te Brezilyalı taraftarlarla konuşmak yerine İstanbul’dan yayın yapınca kızmadınız o zaman...

Ş. B- Ruhum bile duymadı, 10 sene sonra haberim oldu.

A. I- Böyle bir şey yaptığımızı Şansal Ağabey’e anlatmadım zaten.

Ş. B- Servis Acun’a kol kanat gerdi. Acun firarda işlerini o zaman da yapardı.

A. I- Her şeyi müdüre söylemezsiniz. O dönemde, “Yok artık” diyeceğimiz şeylerim oldu.

Ş. B- Normal bir muhabir değildin... Bir gün “Ben kendi işimi kendim yapacağım” dedi. Ekipten ayrılanların çoğu başarılı olamadı ama Acun’un köklerinden kalan bir duruşu var. İş bugün olur, yarın olmaz; ama insanın adamlığı, geçmişine ve çevresine sahip çıkması önemli.

A. I- Kurduğum ekipte Şansal Ağabey’i örnek aldım. Jesti çok sever. Bir gün uzaklara bakıyorum; “Neyin var” dedi. Şimdiki eşim, o zamanki kız arkadaşım Zeynep İtalya’daydı. “Uzun zamandır göremiyorum, özledim” dedim. “Hemen bir uçak bileti al. Üç-dört gün takıl” dedi. Masraflarımı karşıladı. Bunu da hatırlamaz. Bazı rezilliklerimi de bilmiyor.

Ne gibi?

A. I- Yeni muhabirim. Beşiktaş-Trabzon maçını, Deniz Türker’le montajlayacağım. Deniz’de zaten hatlar kopuk, ben de kopuk. İki dekonsantre insan, gece montajdayız. Maç 1-1 bitti. Golü koymayı unutmuşum. Maç özetleri var, gol yok. Oğuz Tongsir “Ulan manyak, golü koymamışsın” dedi. Durumu kurtaracağım ya, “Tek golü mü unutmuşum” dedim... “Yok, ikisini de koymasaydın bari! Dua et Şansal dışarıda, yoksa hayatınız kaymıştı” dedi.

Başka heyecan var mı?

A. I- 10 günlük lig arasında, Amerika’ya gideceğim, Şansal Ağabey de Fransa’ya... Dönünce de Fener-Beşiktaş maçı var. Şansal Ağabey “Fransa biletlerimi ayarlar mısın” dedi. “Bana bırakın” dedim. Havaalanına
gidiyor, biletini satmışlar...

Ş. B- Aaa, sen mi aldın o bileti? Ciddi mi söylüyorsun? Okeyli biletle havaalanında kaldım. Karım, çocuklarım...

A. I- Miami’de çekim yapıyoruz. Oradan New York’a, sonra İstanbul’a gelip maça yetişeceğim. New York uçağına geç kaldım. “Hayatım bitti” dedim, uçak bir saat rötar yaptı. “Yırttım” dedim, uçak iki saat daha rötar yaptı, İstanbul uçağını kaçırdım. Maçta canlı yayında görevliyim; bari olay olmasın, Fener kazanır inşallah diyorum. Çünkü o zaman Beşiktaş muhabirlerine çok iş düşmüyor. Beşiktaş Kadıköy’de Fener’i yendi, Uche’nin ayağı kırıldı! Ertesi gün Şansal Ağabey’e “Bağlantı uçağı rötar yaptı” dedim. “Ben de yurt dışından geldim ama maça iki saat kala değil bir gün önce” dedi.

Galatasaray kazansın ama tadında bıraksın

Bülent Korkmaz’la ilgili ne düşünüyorsunuz?

A. I- Galatasaray doğru yerde doğru hamle yaptı. Bir Fenerli olarak Skibbe’nin gitmesine çok sevinmedim. Ama onlar açısından şu soruyu sormak lazım: Skibbe’yle iki sene sonrayı görebiliyor musun? Belli ki taşıyamayacak. Bir yerde yollayacaklardı. Geçen yıl Galatasaray’daki Hakan Şükür ruhuydu. Hasan Şaş ile Hakan Şükür bu takımı kenetledi. Şimdi o ruh kaybolduğu için ne kadar yıldız doldurursan doldur, olmuyor. Bülent hocayla birlikte o ruhun geldiğini düşünüyorum.

Galatasaray, Fenerbahçe Stadı’nda UEFA finali oynar mı?

Ş. B- Hamburg’u eleyebilir. Sekize kalabilecek muhtemel rakiplere baktık, bir hayal değil.

A. I- Galatasaray Türkiye’yi temsil ediyor, ülke puanı denen bir olay var. Fener’le Galatasaray beraber batsa, şampiyonlar ligi için
iki maç gerekiyor. Yarım puanla çok şey oynar. Galatasaray’ın puan alması beni o açıdan mutlu ediyor. Tabii ben Fenerbahçeliyim, Galatasaray
kazansın ama tadında kazansın.

Tadın ölçüsü nedir?

A. I- Saracoğlu’na bir adım kala, görkemli bir futbolla Avrupa macerasını tamamlarsa, Galatasaraylı kardeşlerimi bir kez daha alınlarından öpeceğim. Acun Ilıcalı, her fırsatta kariyerindeki en önemli kilometre taşı olarak, futbol duayeni Şansal Büyüka’nın adını zikreder. Şansal Büyüka da onu çok sevdiğini söyler. İki dostu buluşturduk; unutulmaz anılarla başlayan sohbet Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bugününe uzandı... Şansal Ağabey’e “Öğlenleri uyurum” dedim, kabul etti Acun normal bir muhabir değildi

Fenerbahçe Aragones’le önünü görebiliyor mu?

A. I- Aragones’le ilgili teşhisim de aynı. İki sene sonra martta, Fenerbahçe’de olacağını
düşünmüyorum.

Ş. B- Ağustosta düşünüyor musun?

A. I- Aragones gitsin diye bir iddiam yok, ama uzun vadede ümitli değilim.

Ş. B- Aragones’le devam etmek doğru değil. Söyleyince tepki görüyorum. İspanya takımının başında kim olursa olsun, Aragones, Del Bosque, değişen bir şey yok. Makine düzeni içinde takır takır oynar, ölçü değil. Fenerbahçe’ye dinamik bir hoca yararlı olur. Nasıl Fatih Terim ve Mustafa Denizli verilen şansı iyi kullandılarsa, Bülent Korkmaz için de şans kapıyı çaldı. En zoru, ilk haftalar. Bunları geçip bir güven ortamı sağlarsa, devam eder.