Haber
Forumdan yararlanmak için üye olunuz
Haber
Forumdan yararlanmak için üye olunuz
Haber
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Haber

Gündem haberleri
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 "Tasavvuf okuyorum"

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Haberinolsun
Administratör
Administratör
Haberinolsun


Ruh hali : sakin
Mesaj Sayısı : 2276
Rep gücü : 1511
Rep puanı : 21
Kayıt tarihi : 26/02/09
Yaş : 34
Nerden : Sakarya

"Tasavvuf okuyorum" Empty
MesajKonu: "Tasavvuf okuyorum"   "Tasavvuf okuyorum" EmptyÇarş. Nis. 01, 2009 12:55 am

Yazar Elif Şafak, Türkiye'nin hem doğu, hem de batı özelliklerini taşıyan bir sentezler ülkesi olduğunu belirterek, ''Sentezlerimizi aslında kötü görmesek, ayıklamaya kalkmasak, bence oradan doğacak olan sinerji, Türkiye'yi çok özgün bir yere taşıyacaktır'' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen 45. Kütüphane Haftası'na konuk olan Şafak, Milli Kütüphane'de düzenlenen etkinlikler kapsamında, haftayı kutlamak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile pasta kesti.

Daha sonra düzenlenen konferansta okurla bir araya gelen Şafak, küçüklüğü biraz yalnız çocuk olarak geçtiğinden okuma alışkanlığı kazandığını, kitap yazma serüveninin ise 20'li yaşlarda başladığını anlattı.

Yazmayı hiçbir zaman yaşantısından çıkarmayı düşünmediğini dile getiren Şafak, bununla birlikte toplumun kitap okuma alışkanlıklarının ilgi çekici bazı özellikler barındırdığını ifade etti. ''Biz, yazı odaklı değil de yazar odaklı bir toplumuz. Bir kitap çıktığı zaman kitabı okuyup tartışmak yerine yazarı tartışıyoruz'' diyen Şafak, bu konuyla ilgili şu eleştirilerde bulundu:

''Özellikle kadınsanız, gençseniz veya henüz yaşlı kategorisine oturmamışsanız bundan çok zarar görebiliyorsunuz. Ben bunu yaşadım, başka arkadaşlarımın da bunu yaşadığını görüyorum. Sürekli yazara bakılıyor, yazarın kılığından, kıyafetinden, saçına kadar her şeyi konuşuyoruz da aslolan eser, eseri konuşmuyoruz. Okumadan değerlendiriyoruz. 'Falanca kitabı okumadım, falanca filmi görmedim ama bence kötü' diyebiliyoruz.

Bu tür kolaylıkların da bizi yıprattığını görüyorum. Bizi besleyecek aslında kitap eleştirisi. Edebiyat eleştirmenlerinin de eksikliğini hissediyoruz. Bunu meslek olarak seçmeyi kastetmiyorum ama kitap odaklı eleştiriler, eser odaklı tartışmalara hakikaten çok ihtiyacımız var, kişi odaklı tartışmalara değil...''

Yazıyla yazarı birbirinden ayırmak gerektiğini, bir yazarın kişiliği sevilmese bile eserlerinin etkileyebileceğini belirten Şafak, Türkiye'deki edebiyat dünyasıyla ilgili de ''Açık konuşmak gerekirse bu, erkek egemen bir dünya. Okurlar kadın dedim ama yazarlar erkektir genelde. Daha çok erkeğin olduğu dönemde çok kıymetli kadın yazarlar da var. Bugün de var, dün de vardı, gelecekte de olacak'' saptamasını yaptı.

-''TASAVVUF OKUYORUM''-

Konuşmasını kısa keserek okurların sorularını yanıtlayıp sohbet eden Şafak, en son hangi kitabı okuduğunun sorulması üzerine, ''Ben 'Aşk'ı yazarken, daha yoğun bir tasavvuf incelemesi yaptım. Şems-i Tebrizi ile ilgili konulara yoğunlaştım'' yanıtını verdi.

Yakın dönemde sevdiği yazarların başında ilk aklına gelen ismin İhsan Oktay Anar olduğunu belirten Şafak, ''Anar'ın çok kıymetli bir yazar olduğuna inanıyorum. Ayrıca, ben felsefe okumayı seven bir insanım. Bana ODTÜ'den kalma bir alışkanlık belki de...'' dedi.

Bir romancının sadece roman okumaması gerektiğini, diğer türleri de incelemesinin önem taşıdığını ifade eden Elif Şafak, ''Walter Benjamin, Baruch Spinoza gibi doğrudan benimle ilgisi yokmuş gibi görünen ama beni çok besleyen felsefe kitapları var. Felsefenin sorduğu soruların yazarları çok ilgilendirdiğini düşünüyorum'' diye konuştu.

Dili yalınlaştırma çabaları kapsamında bazı sözcüklerin Türkçe'den çıkarılmasını da eleştiren Şafak, ''Biz biraz kutuplaşmış bir toplumuz. Bunu dilde de yapıyoruz'' ifadesini kullandı.

Şafak, bir başka soru üzerine de ''Biz Amerika'dan 100 sene geriyiz, Avrupa'dan geriyiz diye düşünmüyorum. Bizim zengin, köklü bir tarihimiz var. Bütün bir Müslüman coğrafya içinde Türkiye'nin çok özel bir yeri olduğunu düşünüyorum'' yanıtını verdi.

Şafak, şunları söyledi:

''Bizim işimiz zor ama herhalde 11 Eylül sonrası daha da zor. Rotasını Batı'ya çevirmiş, modernleşme serüvenini çok erken başlatmış, o anlamda Batılılaşması derine kadar işleyen, bir o kadar da doğulu olan, Osmanlı unsurlarını içinde barındıran, sentezler toplumuyuz. Bu kötü bir şey değil, bu sanat için müthiş bir şey.

Sentezlerimizi aslında kötü görmesek, ayıklamaya kalkmasak, bence oradan doğacak olan sinerji, Türkiye'yi hakikaten çok özgün bir yere taşıyacaktır. Kendimizi, birbirimizi çok hırpalıyoruz, şahıslar düzeyinde çok uğraşıyoruz. O bizim enerjimizden çok şey alıp götürüyor. Kültürel doku anlamında bol katmanlı bir yerde yaşadığımızı düşünüyorum.''

Kadınların doğum, annelik gibi değişik mevsimlerden geçtiğini de dile getiren Şafak, ''Kadınların bütün bunları dengede tutabilmesi için inançla ilişkilerinin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnançlı olmak demek, illa dindar olmak demek değil, bağnaz olmak hiç değil. Eğer bağnazlık dar kafalılık, kendi hayat görüşünü herkesin hayat görüşünden üstün zannetmekse sol görüşlü bir insan da bağnaz olabilir, feminist görüşlü bir insan da bağnaz olabilir'' değerlendirmesinde bulundu.

AA
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://haberinolsun.yetkinforum.com
 
"Tasavvuf okuyorum"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Haber :: Haber :: Kültür-Sanat-
Buraya geçin: