AJDA Pekkan, “Güldünya” konserinde Kürtçe şarkı söylediği için yapılan farklı yorumlara bir açıklamayla karşılık verdi. Açıklamasına “Sıklıkla anlattığım bir konuyu, tekrarlamak isterim” diye başlayan Pekkan şunları belirtti:
“Müzik yaşamımın başlarında, bir örnek-bir model kabul edebileceğim hiç
kimse yoktu; her şeyi düşünmek zorunda kalan, bulan ve uygulayan bendim. İyi yapmaya çalıştım; her şeyi, ama her şeyi ‘yüreğimin sesini dinleyerek’ yaptım. Ve yüreğim her zaman, insandan yana, şarkılardan yana ses vermiştir. Hayat denilen uzun ve zorlu yolda, kılavuzum da, hep bu olmuştur. Şarkılardan
kimseye kötülük geldiği görülmemiştir. Aksine, bizi ayakta tutan unsurların başında gelirler; el verir bizi ayağa kaldırırlar, güç verir yarına uzanmamızı sağlarlar.”
DİNİ, MİLLİYETİ OLMAZ
“Şarkıların dini-dili-milliyeti yoktur; şarkılar özgürdür, bütün dünyayı dolaşır,
ihtiyacı olan herkese ulaşırlar. Ve işte, tam da bu nedenle, hangi dilde
söyleniyor olurlarsa olsunlar, yalnızca kalplere dokunmaktır amaçları. Bugüne
kadar Fransızca, İtalyanca, İngilizce, İspanyolca, Almanca, Yunanca hatta
Japonca şarkılar söyledim. Ezilmiş kadınlara ‘bir el uzatmak-bir destek
vermek’ amacıyla düzenleen “Güldünya Konseri”nde de Kürtçe şarkı söyledim.”
HEMCİNSLERİM İÇİN
“Bu dilde söylenen müziğin önde gelen isimlerinden Aynur (Doğan) ile düet
yaptım. ‘Keçe Kurdan’ı Aynur ile birlikte, şarkıda sözü edilen hemcinslerimin eğitim mücadelesini, kalbimde hissederek söyledim: ‘Kadınlar öndeler ve okuyorlar; kılıcın yerini kalem alıyor…’ Kılıcın yerini kalem, düşmanlığın yerini kardeşlik almalı. Ve dört bir yanımızda da şarkılar; o her derde deva şarkılar olmalı.”